Papers by Meltem Kurtoglu Erden

Doğa Eğitimine Yeni Bir Bakış: Ekofeminizm
Doğa kavramının tanımını incelediğimizde, Türk Dil Kurumu tarafından üç farklı tanımın yapıldığı... more Doğa kavramının tanımını incelediğimizde, Türk Dil Kurumu tarafından üç farklı tanımın yapıldığı görülmektedir. İlk tanımda kendi kuralları çerçevesinde sürekli gelişen, değişen canlı ve cansız varlıkların hepsi; tabiat, natür açıklaması yer alırken, ikinci tanımda ise, insan eliyle büyük değişikliğe uğramamış, doğal yapısını koruyan çevre; tabiat tanımları yapıldığını görüyoruz (TDK, 2024). Üçüncü tanım ise huy şeklindedir. Bu çalışmada ilk iki tanım üzerinden doğa kavramını ele alacağız. Bu iki tanımla ilişkili doğa kavramına günümüz yapay zekâ çalışmaların ürünü teknolojik gelişme ve ilerlemelerin önemli bir etkisi olmuştur.
Yapay zekâ çağı olarak adlandırılan bir dönemde yaşamaktayız. İçinde bulunduğumuz çağda, teknolojik gelişme noktasında büyük bir sıçrama kaydedilerek birçok alanda yeni olanaklar insanların hayatını kolaylaştırmaktadır. Fakat bu teknolojik gelişmeler başka bir açıdan ise, yaşam alanımız olan dünyaya ve doğaya zarar vererek insanların yaşamını sağlık, beslenme, barınma anlamında da olumsuz olarak etkilemektedir. Özellikle, teknolojik gelişme sonrasında, sanayi ve şehirleşme, ekonomik ihtiyaçlar, eğitim ihtiyaçları gibi sebeplerle nüfusun büyük çoğunluğunun kırsal, köy alanlarından, kentsel alanlara kaydığını söyleyebiliriz. Bu gelişmenin sonucu olarak, insanların doğadan uzaklaştığını, doğaya karşı duyarsızlaştığını ve farkındalık düzeylerinin azaldığını görmek mümkündür.

Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi, Jun 30, 2021
Bir insan yavrusu, en hızlı gelişimini dünyaya geldikten sonraki ilk yıllar içerisinde göstermekt... more Bir insan yavrusu, en hızlı gelişimini dünyaya geldikten sonraki ilk yıllar içerisinde göstermektedir. Hem fiziksel gelişim hem de bilişsel gelişim açısından yaşamın ilk yılları en önemli yıllardır. Bu süreçte en büyük sorumluluk kuşkusuz ki ebeveynlere düşmektedir. Gelişmekte olan bebeğin beyni çevredeki tüm uyaranlar ile etkileşim halindedir. Beyin gelişiminde en önemli unsur ise bebeğin ebeveynleri ile olan ilişkisi ve yaşadığı ortamdır. Hepimiz yaklaşık yüz milyar nöron ile doğarız. Yapılan çalışmalar kritik sinirsel bağlar olmadan bu nöronların bir işe yaramayacağını göstermektedir. Kritik sinirsel bağların oluşumunda ise bebekle kurulan iletişimin ve etkileşimin önemli olduğu dikkati çekmektedir. İçinde bulunduğumuz dönem dijital ya da bilişim çağı olarak tanımlanabilecek bir dönemdir. Bu dönemde dijital aygıtlar gündelik yaşantımızın ayrılmaz bir parçası olmuştur. Dolayısıyla yenidoğan bebekler, bundan yirmi yıl öncesine göre daha fazla dijital araç gerece maruz kalarak büyümektedirler. Bu bağlamda, bu çalışma "Anne-babalar, bebeklerinin sağlıklı gelişimi için, insan hayatının en kritik dönemi olan 0-36 ay arasında teknoloji kullanımı sürecini nasıl yönetmelidirler?" ve "Bebeklerin bu süreçten en olumlu şekilde etkilenmeleri nasıl sağlanır?" sorularına cevap aramıştır. Buna ek olarak 3-5 yaş arasındaki çocukların teknoloji kullanımı konusunda nelere dikkat edilmesi gerektiği de yazı kapsamında irdelenen bir diğer konudur. Dijital göçmenler olarak tanımlayabileceğimiz anne-babaların, dijital yerli çocukları ile nasıl iletişim kurmaları gerektiği ve bu süreci nasıl yürütmeleri gerektiği ile ilgili öneriler sunularak dijital çağda ebeveynlerin değişen rolleri hakkında bilgi verilmiştir.
Milli Eğitim, May 4, 2021
Individuals with Special Needs in the Coronavirus Disease 2019

Bu arastirmanin amaci, universite 2. sinifta secmeli bir ders olarak okutulan ve 14 hafta suren, ... more Bu arastirmanin amaci, universite 2. sinifta secmeli bir ders olarak okutulan ve 14 hafta suren, “Egitimde Teknoloji Kullanimi” dersine devam eden ogrencilerin, egitim surecinde teknoloji kullanimina iliskin dusuncelerini ortaya cikararak, gelecek yillarda bu surecte ne tur teknolojiler kullanilacagina dair fikirlerini arastirmaktir. Arastirma nitel arastirma yontemlerinden durum calismasi dikkate alinarak desenlenmistir. Calismada veriler iki asamada toplanmistir. Oncelikle 53 ogretmen adayindan egitimde teknoloji kullanimina iliskin dusuncelerini yazmalari istenmistir. Sonraki asamada ise, ogretmen adaylarindan, 1-6 kisi arasinda degisen proje gruplari olusturmalari istenmistir. Her proje grubunun, grup calismasi yaparak hazirladigi ve egitimde teknoloji kullaniminin gelecegine dair goruslerini yansittiklari 15 tane proje onerisi incelenmistir. Elde edilen sonuclar genel olarak incelendiginde, ogretmen adaylarinin, caga ayak uydurabilmek icin egitim sureclerinde teknoloji kullanim...

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2020
Özel gereksinimi olan bireylerin toplumda bağımsız bir birey olarak yaşamlarını sürdürebilmeleri ... more Özel gereksinimi olan bireylerin toplumda bağımsız bir birey olarak yaşamlarını sürdürebilmeleri birtakım ihtiyaçlarının karşılanması ile mümkündür. Özel gereksinimi olan bireylerin ihtiyaçları ise onların özelliklerine göre farklılık göstermektedir. Bu farklılıklar gözetilerek özel gereksinimi olan bireylerin yaşamlarını en az kısıtlayıcı şekilde sürdürerek çağa ayak uydurmalarının sağlanması önemlidir. İçinde bulunduğumuz çağ dijital çağdır. Bireylerin gündelik yaşamlarını devam ettirebilmeleri, teknolojiyi kullanabilen bireyler olarak yetişmeleri önemlidir. Bu nedenle özel gereksinimi olan bireylerin ihtiyaçları da çağın ihtiyaçlarına göre farklılık göstermektedir. Geliştirilen teknolojik araç gereçlerin ve dijital uygulamaların özel gereksinimi olan bireylere uyumlu hale getirilmesi, bireylerin de gündelik hayata katılmalarında, teknolojiyi etkin kullanmalarında önemli bir unsurdur. Fakat her yeni çıkan teknolojik aracın ve üretilen dijital içeriğin özel gereksinimi olan bireyle...

Eğitim Teknolojisi Kuram ve Uygulama, 2021
Bu çalışmada, üniversitede öğrenme ortamına ilişkin öğretmen adaylarının görüşlerinin ortaya konu... more Bu çalışmada, üniversitede öğrenme ortamına ilişkin öğretmen adaylarının görüşlerinin ortaya konulması amaçlanmıştır. Bu doğrultuda Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü’nde öğrenim gören 20 öğretmen adayının görüşüne başvurulmuştur. Öğretmen adaylarının görüşleri içerik analizi yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir. Analiz sonucunda katılımcı cevaplarının “dersin işlenişi, öğretici tutumu, etkileşim ve işbirliği, fiziksel ortam” olmak üzere 4 kategori altında toplandığı tespit edilmiştir. Dersin işlenişi teması, “ders amacına uygunluk, sıkıcılıktan uzaklık, öğrenci katılımını teşvik ve bireysel farklılıklara uygunluk” olmak üzere 4 alt temayı kapsamaktadır. Öğretici tutumu teması altında “derse yönelik baskı oluşturmama, samimi olma ve disiplini sağlama” olmak üzere 3 alt tema yer almaktadır. “Etkileşim ve işbirliği” teması altında “öğrenen-öğrenen, öğrenen-öğretici ve okul dışı işbirliği” olmak üzere 3 alt tema belirlenmiştir. Fiziksel ortam teması altında “birey say...

Turkish Online Journal of Distance Education, 2021
All schools in Turkey have quickly entered into the process of distance education because of the ... more All schools in Turkey have quickly entered into the process of distance education because of the Covid-19 outbreak. In this process, mathematics teachers have become an associate of this process to teach math lessons at a distance. The subject of the current study is the experiences of teachers in this process of distance teaching of math, which is a compulsory subject in all secondary schools. The participants of the current study designed as a narrative study are 15 math teachers experienced on the subject. As a result of the study, a total of five super-themes emerged. The first super-theme includes codes related to the general structure of the math course. The second super-theme is theme of hardware and Web 2.0 tools. This sub-theme includes codes related to their experiences of EBA TV, EBA Internet and other alternative tools of distance education. The third sub-theme is the Socio Cultural super theme. This theme is consisted of sub-codes including political issues, state of the student, state of the parent and socioeconomic situations. The fourth subtheme includes the codes related to psychological states arising from the extraordinary situation emerging in the pandemic (period of pandemic, cyber bullying, emotional links). The fifth sub-theme is related to the readiness of teachers.

Öğretmen Adaylarının Dijital Öykü Oluşturma Deneyimleri
Egitimde teknoloji kullaniminda ogretmenler aktif rol almaktadirlar. Bu nedenle ogretmen adaylari... more Egitimde teknoloji kullaniminda ogretmenler aktif rol almaktadirlar. Bu nedenle ogretmen adaylarinin da ogrenim sureclerinde teknolojik arac gerecleri tanimalari ve ogrenme-ogretme surecinde bu araclari nasil kullanmalari gerektigini bilmeleri onemlidir. Son yillarda uzerine dusulen yeni bir kavram olan ve bircok bilissel ve dilsel beceri ile gorsel ve isitsel unsurlari birlestiren dijital oykuleme yontemi ogrenme-ogretme surecinin butun asamalarinda kullanilmaktadir. Bu calismada bir cevre egitimi calistayina katilan ogretmen adaylarinin dijital oyku olusturma deneyimleri incelenerek dijital oykuleme yontemine iliskin dusuncelerini ortaya cikarmak ve bu surecte karsilastiklari sorunlari arastirmak amaclanmistir. Bu amac dogrultusunda nitel arastirma desenlerinden biri olan durum calismasi kullanilmistir. Arastirmada veri toplama araci olarak, arastirmacilar tarafindan hazirlanan ve acik uclu bes sorudan olusan bir gorusme formu kullanilmistir. Arastirma sonucunda ogretmen adaylarin...

Sanal Derslere İlişkin Öğrenci Görüşlerinin İncelenmesi
Calismanin amaci, bir devlet universitesinde sanal siniflar araciligiyla yurutulen ortak zorunlu ... more Calismanin amaci, bir devlet universitesinde sanal siniflar araciligiyla yurutulen ortak zorunlu derslerin islenisine iliskin ogrencilerin goruslerini ortaya cikarmak ve bu derslerin etkililigi ve verimliligini ortaya koymaktir. Bu amaca uygun olarak, arastirmanin yontemini nitel arastirma yontemlerinden durum calismasi olusturmaktadir. Arastirmanin calisma grubu amacli orneklem yontemlerinden olan olcut orneklem ile secilmis ve ortak zorunlu derslere devam eden 8 lisans ogrencisi tarafindan olusmaktadir. Arastirmada veri toplama araci olarak arastirmacilar tarafindan gelistirilen yari yapilandirilmis gorusme formu kullanilmistir. Veri toplama sureci, hazirlanan gorusme protokolu dogrultusunda yurutulmustur. Verilerin cozumlenmesinde oncelikle her bir ses kaydi dinlenerek bu kayitlar yaziya dokulmus ve her bir katilimci icin bir gorusme metni olusturulmustur. Verilerin cozumlenmesinde betimsel analiz yontemi kullanilmistir. Bulgular incelendiginde, sanal ogrenme ortaminda birtakim p...

Öğretmenlik Dışındaki Alanlarda Çalışan Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü Mezunlarının İş Ortamı Deneyimleri ve Yeterlikleri Üzerine Bir İnceleme
Bilgisayar ve Ogretim Teknolojileri Egitimi bolumleri, ilk ve ortaogretimde gorev alacak olan Bil... more Bilgisayar ve Ogretim Teknolojileri Egitimi bolumleri, ilk ve ortaogretimde gorev alacak olan Bilisim Teknolojileri ogretmenlerini yetistirmek amaci ile 1998 yilinda kurulmuslardir. Bu bolumlerin, ogrencilerin ogrenme duzeyine ve mufredata uygun ogretim materyali ve egitim yazilimi gelistirebilen uzmanlar yetistirmeyi amacladiklari soylenebilir. Bolum mezunlari, Milli Egitim Bakanligi bunyesindeki devlet ve ozel statulu okullarda ogretmen, egitim programi danismani, ogretim teknologu veya universitelerde akademisyen olarak calisabilmektedirler. Ote yandan bazi mezunlar cevrimici ortamlarin tasarimindan gorsel-uzaktan egitim tekniklerine, egitim yazilimi tasarimindan her turlu ogretim materyali uretimine kadar yogun bir ihtiyacin gozlendigi bilisim sektorune nitelikli elemanlar olarak da katilmaktadirlar. Bu arastirmanin amaci, ogretmenlik ve akademisyenlik disinda cesitli alanlarda calisan BOTE mezunlarinin is ortaminda yasadiklari durumlari inceleyerek, bolumde kazandiklari yeterli...
SDU International Journal of Educational Studies, Apr 15, 2020
) is published biannual as an international scholarly, peer-reviewed online journal. In this jour... more ) is published biannual as an international scholarly, peer-reviewed online journal. In this journal, research articles which reflect the survey with the results and translations that can be considered as a high scientific quality, scientific observation and review articles are published. Teachers, students and scientists who conduct research to the field (e.g. articles on pure sciences or social sciences, mathematics and technology) and in relevant sections of field education (e.g. articles on science education, social science education, mathematics education and technology education) in the education faculties are target group. In this journal, the target group can benefit from qualified scientific studies are published. The publication languages are English and Turkish.

Bilgi ve iletişim teknolojilerinin okullarda kullanımı: Tarihsel bir değerlendirme
Teknolojinin eğitimde kullanılması olgusunun gelişmiş ülkelerde 1970lerde başladığı görülmektedir... more Teknolojinin eğitimde kullanılması olgusunun gelişmiş ülkelerde 1970lerde başladığı görülmektedir.Türkiye de ise 1960 yılından itibaren yayınlanan kalkınma planlarının ilk 3'ünde açık olarak bir teknoloji politikasından ve eğitimde teknoloji kullanımından bahsedilmemiş olsa da 1974 yılında yayınlanan planda eğitim teknolojisinden bahsedildiği görülmektedir. Eğitimin her kademesinde eğitim teknolojisinden faydalanılacağı, öncelikle eğitimin niteliğinin ve kapasitesini arttırmak amacı ile araştırma yapılacağı ve elde edilen sonuçların uygulamaya konulacağı belirtilmektedir. Türkiye'de okullara ilk bilgisayarlar 1984 yılında gelmiştir. 1985 ve 1987 yılları arasında ilköğretim ve meslek liselerine 2400 tane bilgisayar sağlanmıştır. 1990 yılında Milli Eğitim Bakanlığı ile Dünya Bankası arasında Milli Eğitimi Geliştirme Projesi başlatılmıştır. Bu projenin genel amacı öğretim teknolojilerini sınıf içinde etkili bir biçimde kullanmak olarak ifade edilmiştir. Türkiye'nin de 1993 yılında dahil olduğu internet omurgası NFSNET ağ omurgasına ülkelerin hızla katılması ve çok hızlı artan ve bir teknoloji yarışının başlaması ile yeni bir döneme girilmiştir. Teknolojilerin gelişmesine paralel olarak, eğitim alanında kullanılan teknolojiler de gelişmiş ve bu teknolojilerin öğretim ortamlarında kullanılabilmesi için de bilgisayar öğretmenleri yetiştirilmeye başlanmıştır. Günümüze baktığımızda ise yürürlükte olan FATİH projesinin eğitimde teknolojinin kullanılması bakımından gelinen son nokta olduğu görülmektedir. Bu proje kapsamında belirlenen okullardaki sınıflara etkileşimli tahtalar takılmıştır ve öğrencilerin bir kısmına tablet dağıtılmıştır. Gelinen noktayı yorumlayacak olursak Türkiye'nin okullarda teknoloji kullanımı konusunda çokça yol kat ettiğini söylemek mümkün olsa da bu teknolojilerin eğitsel amaçlı kullanımının geldiği nokta hakkında aynı şeyi söylemek pek doğru olmayabilir. Bu araştırma kapsamında, cumhuriyet döneminde Türkiye'de okullarda teknolojinin eğitsel amaçlı kullanımının gelişimini incelemek ve bugün gelinen nokta hakkında bilgi vermek amaçlanmaktadır.

BÖTE Bölümünde Lisansüstü Eğitim Alan Öğrencilerin Lisansüstü Eğitime İlişkin Görüşleri
Bu araştırmanın amacı BÖTE bölümünde lisansüstü eğitim alan öğrencilerin lisansüstü eğitime yönel... more Bu araştırmanın amacı BÖTE bölümünde lisansüstü eğitim alan öğrencilerin lisansüstü eğitime yönelik görüşlerini belirlemektir. Bu doğrultuda BÖTE alanında eğitime devam eden lisansüstü öğrencilerin, lisansüstü eğitim alma nedenleri, lisansüstü eğitimden beklentileri, lisansüstü eğitim sürecinde karşılaştıkları sorunlar ve bu sorunlara yönelik çözüm önerilerine ilişkin görüşleri ortaya konmaya çalışılmıştır. Çalışma nitel araştırma desenlerinden, durum çalışması yöntemine uygun olarak tasarlanmıştır. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerine başvurulmasındaki en önemli sebeplerden bir tanesi, lisansüstü öğrencilerinin deneyimleri ile ilgili derinlemesine bilgiye ulaşma çabasıdır. Araştırmanın çalışma grubu belirlenirken, amaçlı örnekleme yöntemlerinden olan ölçüt örnekleme kullanılmıştır. Veriler araştırmacılar tarafından oluşturulan açık uçlu bir anket formu aracılığı ile toplanmıştır. Veri toplama aracı oluşturulurken ilk olarak araştırmacılar tarafından araştırmanın amacına uygun olarak sorular hazırlanmıştır. Taslak form oluşturulduktan sonra nitel araştırma konusunda çalışmalar yapan ve bu konuda yetkin olan 3 alan uzmanının görüşüne sunulmuştur. Uzmanlardan gelen öneriler doğrultusunda gerekli görülen değişiklikler yapılarak forma nihai hali verilmiştir. Veriler çevrimiçi ortamda toplanmıştır. Verilerin analizinde içerik analizi yönteminden faydalanılmıştır. Nitel araştırma yöntemi ile yürütülen çalışmalarda kullanılan en uygun veri analiz yönteminin içerik analizi yöntemi olduğunu söylemek mümkündür. Elde edilen bulgular incelendiğinde, yüksek lisansa başlamadan önceki beklentilerin, süreç içerisinde farklılaştığı sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca farklı kurumlarda ve farklı iş alanlarında çalışan öğrencilerin beklentilerinin de farklılaştığı sonucuna ulaşılmıştır. Araştırma sonuçlarına dayalı olarak, lisansüstü eğitime devam eden/edecek olan bireylere ve lisansüstü eğitim sürecinin daha verimli geçmesine ilişkin çeşitli önerilerde bulunulmaktadır. Çalışmanın gelecekte yapılacak olan çalışmalara yol göstermesi açısından önemli olduğu düşünülmektedir

Teknolojiyi İyileştirmek Fırsatları Eşitler mi? Akıllı Tahta ve Tablet Kullanımı Konusunda Lise Öğrencilerinin Görüşlerinin İncelenmesi
2010 yılının Kasım ayında, Milli Eğitim Bakanlığı ve Ulaştırma Bakanlığı arasında imzalanan bir p... more 2010 yılının Kasım ayında, Milli Eğitim Bakanlığı ve Ulaştırma Bakanlığı arasında imzalanan bir protokolle bilgi ve iletişim teknolojilerinin öğrenme-öğretme süreçlerinde kullanımının yaygınlaştırılması amacıyla Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (FATİH) projesinin başlatıldığı duyurulmuştur. Bu proje ile Türkiye genelinde eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak ve teknolojik altyapıyı iyileştirmenin amaçlandığı proje uygulayıcıları tarafından beyan edilmiştir. Proje kapsamında belirlenen pilot okullarda bazı sınıflarda akıllı tahta kullanılmaya başlanmış ve birçok öğrenciye de tablet bilgisayarlar dağıtılmıştır. Proje ile ilgili çalışmalar ilk başlatıldığında yaklaşık 2 yılda biteceği ifade edilse de, bugün gelinen noktada projenin hala dinamik bir şekilde değişerek devam ettiği görülmektedir. Bu çalışmanın amacı ise, FATİH proje ile birlikte pilot okul olarak belirlenen bir okulda eğitim görmekte olan ve kendilerine tablet bilgisayar dağıtılan öğrencilerin akıllı tahta ve tablet kullanımı konusunda ne düşündüklerini araştırmaktır. Çalışma Ankara’da pilot okul olarak belirlenen bir ortaöğretim kurumunda 2012-2013 güz yarıyılında gerçekleşmiştir. Çalışmanın yürütüldüğü bu okulda, okul idaresi tarafından belirlenen 4 tane 9.sınıfta akıllı tahta kullanılmaya başlanmıştır. Ayrıca bu sınıfların öğrencilerine tablet bilgisayarlar dağıtılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu bu sınıflardan rastgele seçilen 8 öğrenci oluşturmaktadır. Çalışma nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması modeli kullanılarak desenlenmiştir. Veriler 2 aşamada toplanmıştır. İlk aşamada odak grup görüşmesi yönteminden, ikinci aşamada ise yarı yapılandırılmış görüşme yönteminden faydalanılmıştır. Öncelikle tablet bilgisayar dağıtılan bir sınıftan rastgele seçilen 8 öğrenci, 4’er kişilik 2 gruba ayılarak öğrencilerle araştırmacılar tarafından hazırlanan veri toplama aracı ile odak grup görüşmesi yapılarak veri toplanmıştır. Daha sonra ise seçilen 5 öğrenci ile yarı yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır. Odak grup görüşmesi ve görüşmelerden elde edilen sonuçlar incelendiğinde, genel olarak bütün öğrencilerin tablet dağıtımından memnun kaldıkları görülmüştür. Fakat her bir öğrencinin memnun kalma sebebinin, öğrencilerin tableti kullanım amaçlarına göre farklılaştığı dikkati çekmiştir. Örneğin bir öğrenci tabletler ile ders çalışmanın daha keyifli bir hale geldiğini belirtirken, başka bir öğrenci sadece eğlence ve müzik dinleme amacıyla tableti kullandığını belirtmiştir. Başka bir öğrenci ise, tablet ile birlikte engelli olan sitelere girmek için elinden geleni yaptığını çünkü bu amaçla MEB tarafından kendisine iş verilebileceğini düşündüğünü ifade etmiştir. Elde edilen sonuçlar göz önünde bulundurulduğunda, hedeflenen durumdan farklı bir noktaya gelindiği söylenebilir. Projenin amacına ulaşabilmesi için öğrencilerin öğrenme süreçlerinde tablet bilgisayarlardan nasıl faydalanacakları konusunda daha açık bilgilendirilmeleri ve bu süreçte yönlendirilmeleri gerektiği söylenebilir. Ayrıca, öğretmenlerin teknolojinin eğitimde kullanılması sürecinde öğrencilere destek olmasının sağlanması önerilebilir.

İnternette Çocuklara Yönelik Tehditler ve Olası Güvenlik Önlemleri
Teknolojik gelişmelerin gün geçtikçe bireysel hayatın her anında yer almaya başladığı bir çağda y... more Teknolojik gelişmelerin gün geçtikçe bireysel hayatın her anında yer almaya başladığı bir çağda yaşamaktayız. Her türlü bilgiye ulaşmada, akla gelen ilk kaynak geleneksel kütüphaneler olmaktan çok internet ortamı olmaya başlamıştır. İnternet küçük-büyük, genç-yaşlı her yaşta ve her düzeyden bireyler için ulaşılabilirliği çok kolay olan bir yapıdır. Bu nedenle internet günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Öte yandan, hayatı birçok açıdan kolaylaştıran ve herhangi bir zorluk yaşamadan her yaştan insanın kolaylıkla ulaşabildiği internet ortamı bir takım olumsuzlukları da beraberinde getirmektedir. Örneğin, internet kullanıcıları istenmeyen mesaj bombardımanlarına maruz kalabilmekte, banka hesap şifreleri kullanılarak hesaplar boşaltılabilmekte veya kişisel bilgiler yasal olmayan şekilde ele geçirilebilmektedir. Bu söylemlerden sonra, bahsedilen bu olumsuz durumlardan en çok etkilenen kesimin küçük yaştaki çocuklar olduğunu da söylemek mümkündür. İnternet ortamında karşı karşıya kaldıkları olumsuzluklarla başa çıkma gücü olmayan küçük yaştaki çocuklar, bu durumdan doğal olarak olumsuz bir şekilde etkilenmektedirler. Aileler ise çocuklarının internette güvenli gezebilmelerini ve uygun olmayan web ortamlarına girmelerini engellemek için, kısacası çocuklarının webde güvenliğini sağlamak için çeşitli önlemlere başvurmaktadırlar. Bu araştırmada, internet ortamında çocukların güvenliğini sağlamak açısından neler yapılabileceğine dair öneriler sunulmuştur.
BÖTE mezunu öğretmenlerin çalışma ortamlarındaki durumları ve yeterlik düzeyleriyle ilgili bir inceleme

Pamukkale University Journal of Education, 2013
Bu çalışmanın amacı, bir yenilik olarak öğretim teknolojisinin yayılımı ve benimsenmesi konusunda... more Bu çalışmanın amacı, bir yenilik olarak öğretim teknolojisinin yayılımı ve benimsenmesi konusunda alanyazında yayınlanmış olan araştırma makalelerinden hareket ederek, gelecekte yapılması planlanan çalışmalara yönelik bir öneri getirmektir. Buradan hareketle, araştırmacılar tarafından belirlenen ölçütlere göre alanyazında betimsel tarama yapılmıştır. Yapılan betimsel tarama sonucunda, ölçütlere uyan 65 makaleye ulaşılmıştır. Makaleler anahtar sözcük, ele aldığı yenilik, çalışma grubu ve büyüklüğü ile test edilen hipotezler açısından analiz edilmiştir. Analiz sonucunda çalışmaya dâhil edilen makalelerde benimseme ve yayılımı açıklamaya dönük olarak 308 tane hipotezin test edildiği bulunmuştur. Bu hipotezlerde, en sık tekrarlanan bağımlı değişkenlerin 156 tanesinin niyetle, 95 tanesinin tutumla, 57 tanesinin kullanımla ilgili olduğu belirlenmiştir. Makalelerde kullanımla ilgili olarak çoğunlukla öznel ölçümler yapıldığı dikkati çekmiştir. Oysa alanyazında, öznel ölçüm ve nesnel ölçüm arasındaki ilişkinin zayıf olduğu, tutumun kullanıma olumlu etkisinin olmasının yanında gerçek kullanımı beraberinde getirmediği ve niyetin kültürlerarası çalışmalarda neyi yordadığına ilişkin belirsizlikler olduğu ifade edilmektedir. Buradan yola çıkarak bir yenilik olarak öğretim teknolojisinin yayılımı ve benimsenmesini açıklamaya dönük yapılabilecek olası çalışmalarda, benimseme ve yayılımı niyet ve tutum üzerinden öngörmeye yönelik modelleri geliştirmek ve hipotezleri test etmek yerine, eğitsel bağlamda gerçek kullanımı açıklamaya yönelik çalışmaların yapılmasına kuram ve uygulama açısından gereksinim olduğu ileri sürülebilir.

Universities are one of the most important institutions that offer online services. It is observe... more Universities are one of the most important institutions that offer online services. It is observed that one of the most used web pages by university students is the registrar's office website, since students can access a great deal of information they need through this page. In this study, the usability of the registrar's office website, which can be regarded as the most-used and most-needed website by students, will be examined. The aim of this study is to demonstrate the usability of Hacettepe University Registrar's Office (HURO) website for students. To this end, researchers defined authentic tasks by considering situations that students use the most. The data were collected both using the data collection instrument developed by the researchers and the eye-tracker in a human-computer interaction laboratory. The usability of the website was tested through tasks performed in authentic or suitable environments with authentic users, problems related to usability were put forth, and solutions offered were presented. The results indicated that while none of the users reported problems in terms of content and up-to-dateness, the site could be improved in terms of its visual design and navigation.
Milli Eğitim Dergisi, 2020
Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkmış ve tüm dünyaya hızla yayılmıştır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) t... more Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkmış ve tüm dünyaya hızla yayılmıştır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından pandemi olarak ilan edilen salgın birçok alanı ya da grubu etkilemiştir. Bu çalışmada ilk olarak pandeminin eğitim ve öğrenciler üzerindeki etkisine, zorunlu uzaktan eğitim süreci ve etkilerine değinilmiştir. Çalışmada ayrıca, pandeminin özel gereksinimli bireyler üzerine etkisine, pandemi sırasında özel gereksinimli bireylere sunulan hizmetlere, pandeminin özel gereksinimli bireylerin aileleri üzerine yansımalarına, pandeminin özel gereksinimli bireylerin öğretmenleri üzerine yansımalarına odaklanılmıştır. Bunlara ek olarak pandemi sürecinin uzun süreli etkisi ve sonrası ile özel gereksinimli bireylere sağlık yönünden etkisi üzerinde durulmuştur.
Uploads
Papers by Meltem Kurtoglu Erden
Yapay zekâ çağı olarak adlandırılan bir dönemde yaşamaktayız. İçinde bulunduğumuz çağda, teknolojik gelişme noktasında büyük bir sıçrama kaydedilerek birçok alanda yeni olanaklar insanların hayatını kolaylaştırmaktadır. Fakat bu teknolojik gelişmeler başka bir açıdan ise, yaşam alanımız olan dünyaya ve doğaya zarar vererek insanların yaşamını sağlık, beslenme, barınma anlamında da olumsuz olarak etkilemektedir. Özellikle, teknolojik gelişme sonrasında, sanayi ve şehirleşme, ekonomik ihtiyaçlar, eğitim ihtiyaçları gibi sebeplerle nüfusun büyük çoğunluğunun kırsal, köy alanlarından, kentsel alanlara kaydığını söyleyebiliriz. Bu gelişmenin sonucu olarak, insanların doğadan uzaklaştığını, doğaya karşı duyarsızlaştığını ve farkındalık düzeylerinin azaldığını görmek mümkündür.