Modern okul, iki yüzyılı aşkın kısa tarihinde süreklilik ve değişimin izlenmesi bakımından örnek bir sosyal kurudur. Ulus devletin, kentleşmenin ve sanayileşmenin getirdiği yeni ihtiyaçların karşılanması için geliştirilen bir yapı olarak...
moreModern okul, iki yüzyılı aşkın kısa tarihinde süreklilik ve değişimin izlenmesi bakımından örnek bir sosyal kurudur. Ulus devletin, kentleşmenin ve sanayileşmenin getirdiği yeni ihtiyaçların karşılanması için geliştirilen bir yapı olarak siyasi, sosyal ve ekonomik değişimlerle paralel bir yenileşme ve değişme içerisindedir. 19. Yüzyıldan 20. Yüzyıla aktarılan kurum, değer, ilke ve misyonlarının özellikle 2. Dünya Savaşı sonrası planlı kalkınma için geliştirilen politikalarda öncelik düzeyinin artması okulu daha görünür hale getirmiştir. Aynı dönemde okul karşıtlığı ve okul eleştirisi tartışmalarının da arttığı ve görünürlük kazandığı gözlenmektedir. Neoliberalizm ve takip eden bilgi toplumu tartışmaları da okulu değişim ve süreklilik serüveninde temelden sorgulayan gelişmeler olmuştur. 2019'da başlayan ve etkileri halen devam eden iki yıllık küresel salgınla okulun varlığı, misyonu, işlevi, yapılanması ve örgütlenmesi gündemin en üst sırasına çıkmış görünmektedir. Ne var ki okul, sürekli tartışılan bir kurum olmasına rağmen şaşırtıcı bir şekilde geçen zaman içinde özgün formunu önemli ölçüde korumuş ve sürekliliğini sağlamıştır. Bununla beraber okulun üstlendiği ve başarabildiği misyonu ile sürdürülebilirliği de başta hükümetler olmak üzere iş dünyası, sivil toplum, veliler ve her geçen yıl demografik yapısı değişen öğrenciler için cevabı aranan bir soru olarak ortada durmaktadır. Okul Yönetimi Dergisi, okulun sosyokültürel, politik ve ekonomik bağlamını anlamaya odaklanan bilimsel çalışmaları teşvik etmek ve yaygınlaştırmak amacıyla yayın hayatına başladı. Bu bağlam içinde araştırmacıların ve uygulamacıların okulun misyonunu yeniden düşünmek, yeni misyonu için okulun yapılanması, örgütlenmesi, finansmanı, yönetimi ve denetiminin işlevsel ve sürdürülebilir yollarını bulmaya yönelik çalışmaları için bir paylaşım ve etkileşim ortamı olacaktır. Okulun bağlamı, misyonu ve örgütlenmesini yeniden düşünmek disiplinler arası ve çoklu bakış açısı gerektirmektedir. Okul Yönetimi Dergisi, bu bakışla, okulu eğitim bilimleri alanı ile insan ve toplum bilimleri, doğa bilimleri, güzel sanatlar, mantık gibi tüm alanlarda disiplinler ya da disiplinler arası çalışmalara açık olacaktır. Diğer taraftan okulun başta eğitim öğretim süreçleri olmak üzere, rehberlik, insan kaynakları, finansman, mimari, tasarım, teknoloji, çevre ilişkileri, profesyonel gelişme, yenilikçilik, ar-ge süreçleri gibi okulun etkililiği ve verimliliğinin her alanda tartışılmasını ve bilimsel bilgi üretilmesini teşvik edecek bir yayın politikası izleyecektir. Okul Yönetimi Dergisi, yayın türü bakımından da geniş bir yelpazede makale kabul edecektir. Araştırma makaleleri yanında, derleme, eleştiri, tanıtım, değerlendirme, monografi, durum çalışması gibi üretilen bilimsel bilgi ve etkinlik ile kurumların yeniden tartışılmasını da teşvik edecektir. Okul Yönetimi Dergisi, yükseköğretimi ve hayat boyu öğrenmeyi de okul kapsamında değerlendirmektedir. Bu çerçevede K-12 ile yükseköğretim, hayat boyu öğrenme, kurumsal eğitimler, mesleki gelişme çalışmaları ve kendi kendine gelişme alanlarını da kapsayacak biçimde yayın yapacaktır. Okul ve eğitim, kuram ve uygulamanın birlikte yürüdüğü, kuramdan çok uygulamanın belirleyici olduğu bir alandır. Okul Yönetimi Dergisi üretilen bilimsel bilginin uygulamadaki gerçek yansımalarının yayımlanan çalışmalarda görünür olmasını temel bir yayın politikası olarak benimsemiştir. Bu bakışla Okul Yönetimi Dergisi, yayın kurulunda, danışma kurulunda ve hakemlik sürecinde akademisyenlerle birlikte sahada eğitimci, öğretmen, yönetici, girişimci, yatırımcı, denetmen, uzman, danışman, paydaş, tedarikçi olarak çalışmakta olan uygulamacılara da yer vermeyi önceleyecektir. Derginin ilk sayısına çalışma göndererek, derginin misyonunu ve hedeflerini gerçekleştirmesinde ilk adımı atmasına destek olan yazarlara, makaleleri değerlendirmek için zaman ayıran değerli hakemlere, derginin yayın sürecini takip eden değerli yayın kurulu üyelerine ve derginin yayınlanmasında emeği geçen teknik destek sağlayan arkadaşlara teşekkür ederim. Öncü Okul Yöneticileri Derneği'nin vizyonu, misyonu ve değerleri ile derneğin önceliklerinin bir tamamlayıcısı olarak yayın hayatına başlayan Okul Yönetimi Dergisi'nin Türkiye'de ve dünyada eğitimin niteliğinin artmasına katkı sağlaması en büyük motivasyon kaynağımızdır. Bu uzun soluklu yolculukta bize yoldaş olanlara ve olacaklara minnet duyguları ile ilk sayıyı siz değerli okurlarımıza arz ederim. Aralık 2021 sayısında ne var? Okul Yönetimi Dergisinin Güz 2021 sayısında beş makale yayımlanmıştır. İlk makale İbrahim Hakan Karataş'ın Öncü Okul Yöneticileri Derneği tarafından 2019' da yayımlanan Türkiye Okul Yöneticileri Raporunun giriş kısmından kısaltılarak alıntılanan "Türkiye' de okul yöneticiliğin açmazları" adlı eleştirel incelemedir. Karataş makalede Türkiye'de okul yöneticiliğinin durumunu, sorunlarını ve engellerini, güç mesafesi, aşırı merkeziyetçilik, politik etkileşim, mesleki yetersizlik, özlük haklarından yoksunluk olmak üzere altı boyutta tartışmıştır. İkinci makale Ferit Güzel ve Hülya Güzel Evecen'e ait "Pandemi sürecinde okul yöneticilerinin dağıtımcı liderlik davranışlarının öğretmenlerin motivasyonlarına etkisi" adlı saha araştırmasıdır. Çalışmada pandemi sürecinde idarecilerin dağıtımcı liderlik davranışlarınaın öğretmenlerin motivasyonları üzerindeki etkisini incelememişlerdir. Üçüncü makale Bülent Gelibolulu ve Dilek Sarıkaya ait tarafından yazılan "Okul yöneticilerine göre başarılı okul standartları" adlı araştırmadır. Yazarlar, makalede okul yöneticilerinin görüşlerine göre başarılı okul standartlarını belirlemeyi amaçlamışlardır. Dördüncü makale Saffet Karayaman, İbrahim Hakan Karataş, Mevlüt Kara, Bahri Aydın tarafından hazırlanan Okul yöneticilerinin özel ve günlük yaşamları adlı betimseş nicel araştırmadır. Araştırmada Türkiye'de okul yöneticilerinin özel ve günlük yaşamları, Türkiye genelinde okul yöneticilerinden toplanan verilerle çeşitli boyutlarda betimlenmekte ve analiz edilmektedir. Sayının beşinci ve son makalesi Başak Kök, Meltem Baltalar, Derya Gençer Erdoğan, Samet Cebeci ve Ezgi Babur'a ait olan "Bilim ve teknoloji şenliklerinin öğrenciye katkısı: Kartal Bilim ve Teknoloji Şenliği örneği" üzerine adlı araştırmadır. Makalede bilim fuarlarının genel amacı olarak bilimi ve bilimsel düşünmeyi yaygınlaştırmak, buluş yapmayı teşvik etmek ve bunları popülerleştirmek tezinden yola çıkarak TÜBİTAK tarafından desteklenen 4007 Kartal Bilim ve Teknoloji Şenliği'nin öğrenciler tarafından nasıl algılandığını ve öğrencilere katkı düzeylerini betimlemeyi ve böylece bilm fuarlarının etkililiğini ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır.