Türkiye’de özellikle sosyal bilim alanında bir rapor, tez ya da makale ile ilgili jüri üyeliği ya da hakemlik yapmanın en temel sıkıntılarından biri içeriğe ayrılacak inceleme zamanının daha çok biçim tashihlerine ayrılıyor olmasıdır....
moreTürkiye’de özellikle sosyal bilim alanında bir rapor, tez ya da makale ile ilgili jüri üyeliği ya da hakemlik yapmanın en temel sıkıntılarından biri içeriğe ayrılacak inceleme zamanının daha çok biçim tashihlerine ayrılıyor olmasıdır. Bunun nedenlerinden biri, yazarın (öğrencinin, uzman yardımcısının hatta akademisyenin) tez / rapor / bitirme projesi vb. yazma konusunda yeterli donanıma sahip olmamasıdır. Ayrıca eğitim sürecinde alınan ‘Sosyal Bilimlerde Yöntem’ ya da ‘Araştırma Teknikleri’ gibi derslerin içeriği sosyal bilimler felsefesiyle geçiştirildiğinden dolayı öğrenci rapor ya da tez yazma konusunda bir tecrübe ve bilgi elde edemez. Bu eksikliklerden dolayı da uzun bir süre bilimsel etikten habersiz ya da etik sorunları göz ardı eden bir akademisyen kuşağı ortaya çıkmıştır. Sonuç olarak YÖK, yüksek lisans ve doktora programlarına 2016 yılından itibaren ‘Bilimsel Araştırma Teknikleri ve Yayın Etiği’ dersini zorunlu hale getirmiştir.
Birçok farklı alanda kendisini yetiştiren ve akademinin temel sorunlarının farkında olan yazar, uzun yıllara dayanan bu titiz çalışmasıyla sadece tez yazacak adaylar için değil danışmanları için de referans olacak önemli bir eser ortaya koymuştur. Eser inşa edilirken birçok üniversitenin tez yazım yönetmeliği ve birçok kamu kurumunun rapor yazım esasları göz önünde bulundurulmuştur. Enstitü yönetmeliklerinin genel çerçeveyi çizen ancak gerçekte birbirinin kopyası olan ve öğrencinin birçok sorusuna cevap veremeyen içerikleri bu eserle genişletilmiş ve bolca örneklendirilmiştir.
Bilimsel bir araştırma sadece veri toplamayı değil toplanan verilerin etik kurallar çerçevesinde toplanmasını, yönetmeliklere uygun yazılmasını ve etkili bir şekilde sunulmasını da gerektirir. Çalışma ne ölçüde emek harcanmış ve özgün değere sahip olursa olsun iyi bir sunuşla dinleyiciye aktarılamamışsa önemi dile getirilememiş demektir.Yazar, bu zamana kadar pek alışık olmadığımız şekilde bir araştırmanın sunumunun nasıl yapılacağını da titiz biçimde göstermektedir.
Eser büyük bir emek ve titizlik ürünüdür. Yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin ve kamu kurumlarında uzmanlık tezi hazırlayanların temel referans kaynağı olmaya adaydır. Hatta tez jüri üyeliği ve makale hakemliği yapan akademisyenlerin bile ciddi biçimde dikkate alacakları bir eserdir. Piyasada bu işi yapmak amacıyla ortaya konan ve bir kısmı çeviri olan ancak hiçbir yaraya merhem olmayan çalışmaların karşısında bu eser, hem düşünce ve kültür dünyamıza hem de bilimsel literatüre hatırı sayılır bir katkı sağlayacaktır. /
Dr. Ayhan Sarısu, with his meticulous work for many years, put forward an important work that will be a reference not only for the candidates who will write a thesis but also for their advisors. The thesis writing regulations of many universities and the report writing principles of many public institutions were taken into consideration. The contents of the institute regulations, which draw a general framework but are in fact a copy of each other and cannot answer many questions of the student, have been extended with this work and have been exemplified.
A scientific research requires not only collecting data but also collecting data in accordance with ethical rules, writing in accordance with regulations and presenting effectively. The extent to which the work is spent and if it has not been transferred to the listener with a good presentation no matter what the original value is, it is not possible to emphasize its importance. Dr. Sarısu meticulously shows how to present a research in a way that we are not used to.
The work is a product of great labor and diligence. It is a candidate to be the main reference source for the master's and PhD students and Experts in public institutions. Even this study is beneficial for a jury member and a peer to consider seriously even academics. In order to do this work in the market and some of the translations, but no ointment in the face of studies that do not ointment, I am sure that Dr. Ayhan Sarısu's study will make a considerable contribution to both our world of thought and culture and the scientific literature.