Fifty years ago, education was limited to curricula and schools, whereas today it is expected to ... more Fifty years ago, education was limited to curricula and schools, whereas today it is expected to be a lifelong subject with lifelong learning. During the 1st industrial revolution, education was planned according to the average of the class, whereas today it is planned to provide personalized and special education for each student. With the change in the way of doing business and industry 4.0, "knowing" is no longer enough, but "applying" comes to the fore. Therefore, it has become necessary to prepare a curriculum suitable for today's ways of doing business in both primary and secondary education and also university education. In the future, the media industry will employ individuals who not only know but also can apply in connection with industry 4.0. This study aims to examine the curricula of new media departments in various faculties of universities in Türkiye in terms of technological formation and to investigate the courses in the curriculum in terms of theoretical and practical amenities and services. While journalism and radio, television and cinema departments within the faculties of communication have been providing education for years, the new media department is a department that is not as old as the others and is expected to have more applied courses. The new media department was chosen for this reason. In the article, firstly, a breakdown of new media or new media and communication departments in various faculties of universities in Türkiye was made and the sampling was carried out by taking a sample from 7 different provinces. According to the research results: There is an imbalance in favor of foundation universities in the context of state and foundation universities. Workshop, laboratory and studio facilities where applied courses are held vary greatly among universities.
Bu çalışmada Jürgen Habermas, Hannah Arendt ve Richard Sennett'in kamusal alan kavramından yola ç... more Bu çalışmada Jürgen Habermas, Hannah Arendt ve Richard Sennett'in kamusal alan kavramından yola çıkılarak sosyal medyadaki mahremiyet, özel alan kavramları incelenmiştir. Makalede amaç, katılımcıların mahremiyet kavramından haberdar olup olmadıklarının, hangi konularda hassas davranış sergilediklerinin, hangi saiklerle sosyal medyada paylaşım yaptıklarının, hassas veri paylaşmaktan endişe duyup duymadıklarının ortaya çıkarılmasıdır. Bu amaç doğrultusunda çalışmanın veri toplama yöntemi ankettir. Anket, Google Form aracılığı ile internet ortamında hazırlanmış ve katılımcılara sosyal medya uygulamaları (Whatsapp ve Facebook) ile ulaştırılmıştır. Anket, uygulanmadan önce bir denek grubu üzerinde test edilmiştir. Araştırmanın evreni 1995 sonrası doğan Z kuşağına mensup bireyler, örneklemi ise Uşak Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileridir. Verilerin analizinde SPSS 26.0 paket programı kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre katılımcıların tamamına yakınının mahremiyet kavramından haberdar olduğu ve herhangi birini sosyal medyada zor duruma düşürecek paylaşımlarda bulunmadıkları ve çoğunluğunun sosyal medyada mahremiyet ihlâli durumunda ne yapmaları gerektiğini bildikleri görülmüştür. Katılımcıların mahremiyet algısı orta düzeyde çıkmıştır.
With the outbreak of the Covid-19 pandemic, countries have had to review their education policies... more With the outbreak of the Covid-19 pandemic, countries have had to review their education policies and make adjustments accordingly. In this regard, distance education has been adopted in universities in Turkiye, and each university has created its own distance education strategy. Distance education, once only a complementary to education, replaced traditional education when the pandemic turned out to be unlikely to end in the short run. Although some universities are experienced in distance education, this sudden pandemic has caused disruptions (digital inequality, technological infrastructure problems, etc.) and unprecedented situations catching most universities off-guard. One of these is the emergence or the change of alienation seen in academic staff due to distance education. The aim of the study is to identify the work alienation of academics during the Covid-19 pandemic and reveal the underlying reasons, with the help of semi-structured interview technique within the framework of the phenomenological approach, one of the qualitative research methods. For this purpose, interviews through the Google Meet application were held with 12 academics. Content analysis was applied to the data obtained from these interviews. As a result, it was found that the interviewed academics were adversely affected by the distance education method and they were not competent enough to use it. It was also revealed that they were unable to identify their demands regarding their economical and technical needs yet at the same time they were not satisfied with the support provided by their institutions.
Öz Sosyal medya platformlarının günlük yaşam pratiklerinde kullanılması günümüzde vazgeçilmez bir... more Öz Sosyal medya platformlarının günlük yaşam pratiklerinde kullanılması günümüzde vazgeçilmez bir ihtiyaç haline gelmiştir. İnternet kullanabilen her bireyin mutlaka (en az bir) sosyal medya hesabı bulunmaktadır. İnsanlar artık çeşitli konulardaki ihtiyaçlarına cevabı bu mecralarda aramaktadır. Tanıdık ya da tanımadık insanlar hakkında tutum, davranış ve yargılar, sosyal medya hesapları yakın takibe alınarak oluşturulmaktadır. Instagram bu bağlamda ele alınıp incelenmesi gereken en önemli sosyal mecradır. Bugün dünya genelinde 1 milyardan fazla, Türkiye'de ise 39 milyon Instagram kullanıcısı bulunmaktadır. Türkiye, dünyada en çok Instagram kullanan ülkeler arasında altıncı sırada yer almaktadır. İstatistikiler Türkiye'de oldukça yoğun bir şekilde Instagram kullanıldığını göstermektedir. Çalışmanın amacı; ülkemizde 18 yaş üstü bireylerin hangi amaçla Instagram kullandığını, Instagram'da paylaşımda bulunup bulunmadığını, takip ettiği kişilerin paylaşımlarına hangi saiklerle sürekli bakma gereği duyduğunu "sosyal röntgencilik" kavramı bağlamında araştırmaktır. Buna bağlı olarak Instagram kullanıcılarını sosyal röntgenciliğe iten davranışın ardındaki nedenlerin neler olduğu anlamaya çalışılmaktadır. Çalışmanın anket verilerinden elde edilen bulgulara göre, Instagram ortamında sosyal röntgencilik davranışının katılımcıların demografik özelliklerine göre farklılık göstermediği tespit edilmiştir. Katılımcılar, en çok "ilgi alanlarına yönelik bilgi sahibi olmak", "dünyada olup bitenleri görmek" ve "arkadaşlarının nerede ne yaptıkları hakkında bilgi edinmek" amacıyla Instagram kullandığını belirtmiştir.
The Turkish Online Journal of Design, Art and Communication, Oct 1, 2014
Sosyalizasyon sürecinde çocukların ilk karşılaştıkları kişiler, aile fertleri ve okul arkadaşları... more Sosyalizasyon sürecinde çocukların ilk karşılaştıkları kişiler, aile fertleri ve okul arkadaşlarıdır. Bu yüz yüze iletişimin kurulduğu gerçek dünyanın dışında, kitle iletişim araçları özellikle de internet çocukların sıkça vakit geçirdiği hatta bazen bağımlı olduğu mecradır. Çocuklar interneti çoğunlukla ödev ve araştırma yapma, diğer arkadaşlarla sohbet etme, müzik dinleme, eğlence, eğitsel videolar izleme ve oyun oynama, sosyal paylaşım sitelerinde vakit geçirme amaçlı kullanmaktadır. İnternet sitelerinin ilkesiz yayıncılığı, internetin kontrol edilebilmesi ve denetlenebilmesi zor bir iletişim aracı olması sebebiyle özellikle ilköğretim seviyesindeki çocuklar tehdit altındadır. Bilinçsiz kullanım ve ebeveynlerin ilgisizliği nedeniyle çocuklar internette şiddet unsuru barındıran sitelere ya da cinsellik unsuru taşıyan fotoğraflara kolaylıkla erişebilmektedir. Bu çalışmanın amacı ilköğretim 8. Sınıf öğrencilerinin interneti kullanma gayeleri ve bunun yarattığı riskleri ortaya koymak, ailelerinin çocuklarını risklere karşı korumaktaki ilgisini ortaya çıkarmak ve internet okuryazarlığının önemini anket yöntemi ile ortaya koymaktır.
5. Uluslararası Sosyal Beşeri ve İktisadi Bilimler Sempozyumu Bildiri Kitabı, 2018
Kullanıcı dostu olan ücretsiz mobil uygulamalar gün geçtikçe yaygınlaşmakta ve mobil sağlık uygul... more Kullanıcı dostu olan ücretsiz mobil uygulamalar gün geçtikçe yaygınlaşmakta ve mobil sağlık uygulamaları pazarı büyümektedir. Gelişmiş toplumlarda doğuşta beklenen yaşam süresi artmakta buna karşılık sağlık personeli yetersiz kalmaktadır. Dolayısıyla yaşlı nüfusta yoğunlaşmanın olması kronik hastalıkları beraberinde getirmekte bu durum da hastaneye gidiş gelişleri ve sağlık harcamalarını arttırmaktadır. Geleneksel yaklaşımın yanında yeni nesil uygulamalar ile hastanelerin ilgili sistemleri entegre edildiğinde sağlık hizmetlerine erişim kolaylaşmaktadır. Tanı ve tedaviden sonra tansiyon, diyabet, obezite, koroner kalp hastalıkları vb. hastalıklar veya öncülleri bu uygulamalar ile uzaktan izlenebilmektedir. Hastaları bilinçlendirme, ilaçların nasıl kullanılacağı, akıllı telefonla randevu alma, tahlil, teşhis ve radyolojik görüntüleri alma sağlık uygulamaları ile kolaylaşmaktadır. Ayrıca giyilebilir, takılabilir cihazlarla sağlık verilerinin aktarımı mümkündür. Bu çalışmada amaç; sağlık ile ilgili uygulamaların ve T.C. Sağlık Bakanlığı e-Nabız uygulamasının sağlık profesyonelleri tarafından kullanımının anket yöntemi yardımıyla araştırılmasıdır.
Zaman iginde gazete kavramrnda da gazetecr kavramrnda da tarihsel siiregte desigiklikler olmu$rur... more Zaman iginde gazete kavramrnda da gazetecr kavramrnda da tarihsel siiregte desigiklikler olmu$rur. Yeni teknolojiler hem tirtinii hem de mesle[in yaprhq geklini farkhlagtrrmrgtrr. 1950'lerde daktilo ve foto$raf makineleriyle yaprlan gazeteclli[e gtintimiizde SMS ile haber venne, dijital kameralar ve internet gazetecrh!.i, e-gazetecilik gibi kavramlar eklenmiqtir. Bu gahgmada yeni teknolojilerin gazeteci istihdamrna etkileri literatti r tarama ve gdrtigme yontemleriyle aydrnlatrlmaya gahgrlmrqtrr. ABSTRACT In the historical process, a lot of differences have occured in both journal and journalist concepts. The new technologies have made both product and practising style of this job different. At the present time, some concepts like communication by SMS, digital cameras and e-journalism have added to the 1950's journalism which is practised by typewriter and photo camera. In this study the effects of new technologies to the journalist employment have been tried to be cleared by literature searching and interwiew approaches.
istanbul Universitesi iletigim Faktiltesi Dergisi hakemli bir dergi olup ULAKBiM tarafrndan taran... more istanbul Universitesi iletigim Faktiltesi Dergisi hakemli bir dergi olup ULAKBiM tarafrndan taranmaktadrr. İLETİŞİM FAKÜLTESİ DERGİSİ / Türkiye'de Gazetecilerin Sendikalaşma Sorunları 83 TÜRKİYE'DE GAZETECİLERİN SENDİKALAŞMA SORUNLARI Tuba KARAHİSAR * Öz Sendikalaşamama ve örgütlenememe ülkemizde sadece gazetecilerin değil diğer tüm iş kollarında çalışanların sorunudur. Türkiye'de ancak örgütlenme ile ilgili kanunun çıkmasından sonra sendikalaşma başlamıştır. Bu hak çalışanlar tarafından alınmamış, devlet eliyle verilmiştir. Sendikalaşma, ayraç içine alınıp tekelleşmeden, işsizlik baskısından, örgütlenme kültüründen ve hukuki boyuttan ayrı incelenecek bir kavram değildir. Dolayısıyla çalışmada bu etkenlere de değinilmiştir. İşsizlik baskısı ve taşeronlaşma da gazetecilerin belini büken nedenlerdendir. Gazeteciler, özellikle işsiz kalma korkusu ile yasal haklarını kullanamamakta ve sendika üyesi olamamaktadır. Medya sahipleri, teknolojiye yaptıkları yatırımın ya da reklâm harcamalarının yanında çalışanlarının hâlihazırda olan haklarını bile ellerinden almaya çalışmaktadırlar. Bu olumsuz bilgilerin yanı sıra medya sahiplerinin sendikaya karşı sert tutum takınması da bu hukuk tanımaz düzenin sürmesine neden olmaktadır.'Türk yazılı basınında' yaşanan örgütlenme sorunu literatür tarama ve görüşme yöntemiyle açıklığa kavuşturulmaya çalışılmıştır. Bunun için ayrıca Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Ercan İpekçi, Türkiye Gazeteciler Sendikası İstanbul Eski Şube Başkanı Şükran Soner, Türkiye Gazeteciler Sendikası İstanbul Eski Genel Başkanı Ziya Sonay ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç ile de görüşülmüştür. Amaç, gazetecilerin örgütlenme sorununu Türk basın tarihini de göz önünde tutarak hem tarihsel hem de hukuksal zeminde ele almaktır. Anahtar sözcükler: Sendika, gazeteciler, işsizlik.
Uploads
Papers by Tüba Karahisar