Teaching Documents by Prof.Dr. İbrahim USLU
Bu sunumda diş hekimlerinin çalışma koşulları ve daha sağlıklı ve güvenli nasıl çalışmaları gerek... more Bu sunumda diş hekimlerinin çalışma koşulları ve daha sağlıklı ve güvenli nasıl çalışmaları gerektiği ele alınmıştır. temel olarak üç unsur ele alınmıştır. Çalışma koşullarının güvenliği ve özellikle de laboratuvar koşullarının güvenliği, radyasyon ve radyolojik açıdan güvenlik ve ALARA PRENSİBİ, enfeksiyon ve çeşitli hastalıklara karşı sağlık açıdan güvenlik ile çalışma koşulları açıdan daha sağlıklı nasıl çalışılmalı konuları ele alınmıştır. Bu konuda belkide ilk kez hazırlanmış bu sunumun ilginizi çekeceğini düşünüyorum. Bu sunum 7 aralık 2017 tarihinde saat 19 da M.E.G.A SÜREKLİ VE ÜCRETSİZ EĞİTİMLER 6.OTURUMunda Diş hekimlerine anlatılmıştır. Sunumun adı DİŞ HEKİMLİĞİNDE İŞ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ olarak belirlenmiştir.
İnce film üretim teknikleri
Kopartma (Sputtering) yöntemi
Kopartma (Sputtering) sisteminin temel ... more İnce film üretim teknikleri
Kopartma (Sputtering) yöntemi
Kopartma (Sputtering) sisteminin temel bileşenleri
Kopartma (Sputtering) yönteminin parametreleri
Kopartma (Sputtering) sisteminin çalışma prensibi
Kopartma (Sputtering) yönteminin uygulandığı sistemler
Magnetron kopartma (sputtering) sistemi
DC/RF (diyot) kopartma (sputtering) sistemi
Triyod kopartma (sputtering) sistemi
İyon Demeti kopartma (sputtering) Sistemi
Magnetron ve magnetron olmayan kopartma sistemleri arasındaki fark
Kullanılan gazlar
Uygulama alanları
Avantajları
Dezavantajları
Özet
Kaynaklar
Teşekkür
Bu SUNUMDA hava ve su dan ve önemlerinden söz ediliyor ama daha sonra da defnenin yaşamımızdaki ö... more Bu SUNUMDA hava ve su dan ve önemlerinden söz ediliyor ama daha sonra da defnenin yaşamımızdaki öneminden.
Termal analiz, malzemeye kontrollü sıcaklık programı uygulandığında, maddenin fiziksel özellikler... more Termal analiz, malzemeye kontrollü sıcaklık programı uygulandığında, maddenin fiziksel özelliklerinin sıcaklığın fonksiyonu olarak ölçüldüğü bir grup yöntemlerdir.
Termogravimetrik yöntemlerin en önemli uygulamaları polimerlerdir.
Çeşitli polimerik maddelerin bozunma mekanizmaları termogramlardan alınan bilgilerle açıklanabilir.
Ayrıca her tip polimer için karakteristik olan bozunma davranışlarından polimerlerin teşhisinde yararlanılır.

Suda koşan kertenkeleler bunu nasıl başarırlar?Suda yürüyebilen canlılar, Yüzey Gerilimi • Su yüz... more Suda koşan kertenkeleler bunu nasıl başarırlar?Suda yürüyebilen canlılar, Yüzey Gerilimi • Su yüzeyini terk ederken saçlarımızı başımıza yapıştıran etki nedir? Sulu boya fırçasını sudan çıkarırken teller birbirine niçin yapışır?
13. Prof.Dr. İbrahim USLU Yüzey Gerilimi • Bir sıvı içindeki molekül diğer moleküller tarafından sarılmış olduğundan her yöne doğru eşit olarak çekilir. Daha düşük enerjilidir. • Ancak yüzeydeki molekül için durum farklıdır. Her yönde çekilmediklerinden yüksek enerjili bu durumda, daha düşük enerjili olma isteği oluşur. • yüzeydeki moleküller içteki moleküllere göre birbirine daha fazla yaklaşır, yüzeyde bir büzülme ve küçülme meydana gelir.
bir sıvı damlası veya sıvı içindeki bir hava kabarcığı daima küresel şekildedir • Bu içe doğru çekilim yüzünden sıvı en küçük yüzey alanına sahip olacak şekilde büzülür. • Belli bir hacım için en küçük yüzey alanına sahip olan geometrik şekil küre olduğundan bir sıvı damlası veya sıvı içindeki bir hava kabarcığı daima küresel şekildedir.
Yüzey Gerilimi • Bir sıvı yüzeyinin neden gergin ve esnek bir zar gibi davrandığı, sıvı yüzeyindeki moleküllere etki eden kohezyon kuvveti ile açıklanabilir. • Bir sıvının özellikleri moleküller arası kuvvetler hesaba katmadan anlaşılamaz. Bu kuvvetlerin varlığı sonucu sıvının gaz haline geçmesi zorlaşır.
Bir sıvı içindeki A molekülüne, bu molekülü çevreleyen diğer moleküller tarafından kohezyon kuvvetleri uygulanır. Şekildeki zıt yönlü kuvvetler birbirinin etkisini yok ederek A molekülüne etki eden net kuvvet sıfır olur ve molekül dengede kalır. • Şimdi de sıvı yüzeyine çok yakın bir B molekülü düşünelim. Bütün doğrultulardaki yatay çekim kuvvetleri birbirini dengelediği haldeT B molekülüne etki eden; sıvı içerisine doğru yönelmiş bir F bileşke kuvveti vardır.
Mümkün olan en küçük yüzey • Bu kuvvetler sıvı yüzeyindeki B molekülü gibi molekülleri sıvının içine doğru hareket ettirmeğe çalışacaklardır. Bundan dolayı sıvı yüzeyi büzülmek isteyecek ve mümkün olan en küçük yüzeyi alacaktır.
Sıvıların En küçük yüzey alanına sahip olma isteği • yüzeydeki moleküller içteki moleküllere göre birbirine daha fazla yaklaşır, yüzeyde bir büzülme ve küçülme meydana gelir. • Bu durum yüzeyde bir molekül zarı meydana getirir. Oluşan bu zar sıvının içinden dışarı çıkacak ve dışından içine girecek herhangi bir cisme veya taneciğe bir direnç gösterir. Bu dirence, sıvının yüzey gerilimi denir.
Yüzey Gerilimi Tanımı • Sıvı yüzeyinin bir hat boyunca kesilmesi durumunda iki yüzey parçasını bir arada tutmak için bir kuvvet uygulanmalıdır . • Yüzey Gerilimi bir sıvının yüzey alanını azaltmaya çalışan kuvvete verilen isimdir. • Bu sıvı üzerindeki 1 cm uzunluğa dik ve sıvı yüzeyine teğet olan kuvvete “yüzey gerilimi “ Çözelti ve yüzey gerilimi • Saf bir madde içerisinde bir madde çözünüyorsa çözünen maddenin ve çözücünün karakterine bağlı olarak yüzey geriliminin değiştiği gözlenmiştir.
Soğuk ve sıcak çorbanın tadı nasıl değişir? • Suyun yüzey gerilimi diğer yaygın sıvılarınkinden daha yüksektir. • Saf su, sabun eklenmiş sudan daha fazla yüzey gerilimine sahiptir. Aynı şey yağ katılmış su içinde geçerlidir. Yağ soğuk sudan daha az bir gerilime sahiptir dolayısıyla tüm su yüzeyi üzerinde ince bir tabaka kaplar. • Fakat sıcak su soğuk sudan daha az bir yüzey gerilimine sahiptir çünkü daha hızlı hareket eden moleküllerde kohezyon etkisi daha zayıftır. Bu yağın sıcak çorbada küçük baloncuklar halinde yüzmesini sağlar. • Çorbamız soğuyunca suyun yüzey gerilimi artar ve yağ çorba yüzeyine çekilir ve çorba “yağlı” olur. Sıcak çorba ile soğuğun farklı tat vermesinin temel sebebi suyun yüzey geriliminin sıcaklığa bağlı olmasıdır.
Çözeltilerin Yüzey Gerilimi • Çözünen tanecikler içteki çözücü moleküllerinin yüzeydeki çözücü moleküllerini içe doğru çekmesini belli ölçüde engellediğinden çözeltilerin yüzey gerilimi saf çözücüye göre genellikle düşüktür. • Çözücünün yüzey gerilimini düşüren maddeler yüzey aktif, değiştirmeyenler ise yüzey inaktif olarak isimlendirilmektedir. Sulu çözeltiler için yüzey aktif maddeleri; organik asitler, alkoller, esterler, eterler,aminler ve ketonlar şeklinde; yüzey inaktif maddeleri ise inorganik elektrolitler,organik asitlerin tuzları, molar kütleleri küçük olan bazlar yanında şeker ve gliserin gibi uçucu ve elektrolit olmayan maddeler şeklinde sıralayabiliriz.
Çözeltilerin Yüzey Gerilimi • Yağ asitleri gibi suyun yüzey gerilimini önemli ölçüde düşüren maddeler, hem polar hidrofilik (su seven) grup hem de apolar hidrofobik (su sevmeyen)grup ihtiva ederler. • Yağ asitlerindeki –COOH grubu gibi hidrofilik gruplar, eğer molekülün kalan apolar kısmı çok büyük değilse, molekülün çözünürlüğünü arttırır. • Yağ asitlerinin hidrokarbon kısımları bir sulu çözeltinin iç kısımlarında rahatsızlık duyarlar (yani yüksek bir serbest enerjiye sahiptirler) ve onlar sıvının iç kısmından yüzeye getirmek çok az iş gerektirir. • Bu sebeple yüzey gerilimini düşüren bir çözünen (yüzey aktif madde), çözeltinin yüzey tabakalarında birikir. • Böyle çözünenlerin ara yüzeyde “pozitif adsorblandığı” söylenir.
Tuz Yüzey Gerilimini Etkiler mi? • İyonik tuzlar, genellikle sulu çözeltilerin yüzey gerilimini saf suya göre arttırırlar. • Çözünmüş iyonların yüzey gerilimini yükseltmesinin sebebi, bu iyonlarla su molekülleri arasında meydana gelen iyon- dipol etkileşimlerinin sonucu olarak, su moleküllerinin çözeltinin iç kısımlarına doğru çekilmesidir. • Bu sebeple yeni yüzey oluşturmak için elektrostatik kuvvetlere karşı ilave iş yapılması gerekir. • Böyle çözeltilerde yüzey tabakaları çözünen maddece daha fakirdir. • Yani çözünen madde, yüzey yerine çözeltinin iç kısımlarında toplanır. Bu gibi hallerde çözünenin “negatif adsorblandığı” söylenir.
Deniz dalgaları kıyıya vururken niçin köpürür • Saf bir madde içerisinde bir başka madde çözünüyorsa, çözünen maddenin ve çözücünün yapısına bağlı olarak yüzey geriliminin değiştiği gözlenir. • Mesela tuz, suyun yüzey gerilimini azaltır. Tuz, su tanecikleri arasındaki bağları zayıflattığından aralarındaki kohezyon kuvveti, dolayısıyla da yüzey gerilimi azalmış olur. • Bu sebepten deniz dalgaları kıyıya vururken köpürür.
Bu sunumda OZMOZ ve KOLLOİTler anlatılmaktadır. Sunumda hemen her slaytta animasyonlar vardır. An... more Bu sunumda OZMOZ ve KOLLOİTler anlatılmaktadır. Sunumda hemen her slaytta animasyonlar vardır. Animasyonlar sayesinde öğrencilerin dersi daha iyi kavrayacağı düşünülmektedir. Türk halkına bir armağan daha.
Ozmoz ve kollitler
Bu sunumda OZMOZ ve KOLLOİTler anlatılmaktadır. Sunumda hemen her slaytta animasyonlar vardır. An... more Bu sunumda OZMOZ ve KOLLOİTler anlatılmaktadır. Sunumda hemen her slaytta animasyonlar vardır. Animasyonlar sayesinde öğrencilerin dersi daha iyi kavrayacağı düşünülmektedir. Türk halkına bir armağan daha.
Vizkozite yani akmazlık konusu çok önemlidir. Petrol gibi akışkanların petrol boru hatlarından tu... more Vizkozite yani akmazlık konusu çok önemlidir. Petrol gibi akışkanların petrol boru hatlarından tutunda akışkanlar kimya, eczacılık, enerji gibi pek çok alanda karşımıza çıkmaktadır. Öğrencilere bu konunun çok iyi anlatılması ve anlatımda görselliğe ve animasyonlara önem verilmesi gerektiğine dair inancımla bu sunumu hazırladım. Ancak maalesef bu sunumumu slideshare.net deki adresimde izlerseniz sunumumdaki animasyonları göremeyeceksiniz. Bu yüzden sunumu http://gazi.academia.edu/ibrahimUSLU/Teaching-Documents adresimden indirerek izlerseniz tüm animasyonlu hali ile görme şansınız olacaktır. Bilgi paylaşınca güzel, veren el alan elden üstündür.
Fazlar, Faz Diyagramları ve Çözünürlük konusunda bir sunum olmadığını gördüm ve bir öğretim notu ... more Fazlar, Faz Diyagramları ve Çözünürlük konusunda bir sunum olmadığını gördüm ve bir öğretim notu olarak bu sunumu öğrencilerimze armağan ediyorum.
Uploads
Teaching Documents by Prof.Dr. İbrahim USLU
Kopartma (Sputtering) yöntemi
Kopartma (Sputtering) sisteminin temel bileşenleri
Kopartma (Sputtering) yönteminin parametreleri
Kopartma (Sputtering) sisteminin çalışma prensibi
Kopartma (Sputtering) yönteminin uygulandığı sistemler
Magnetron kopartma (sputtering) sistemi
DC/RF (diyot) kopartma (sputtering) sistemi
Triyod kopartma (sputtering) sistemi
İyon Demeti kopartma (sputtering) Sistemi
Magnetron ve magnetron olmayan kopartma sistemleri arasındaki fark
Kullanılan gazlar
Uygulama alanları
Avantajları
Dezavantajları
Özet
Kaynaklar
Teşekkür
Termogravimetrik yöntemlerin en önemli uygulamaları polimerlerdir.
Çeşitli polimerik maddelerin bozunma mekanizmaları termogramlardan alınan bilgilerle açıklanabilir.
Ayrıca her tip polimer için karakteristik olan bozunma davranışlarından polimerlerin teşhisinde yararlanılır.
13. Prof.Dr. İbrahim USLU Yüzey Gerilimi • Bir sıvı içindeki molekül diğer moleküller tarafından sarılmış olduğundan her yöne doğru eşit olarak çekilir. Daha düşük enerjilidir. • Ancak yüzeydeki molekül için durum farklıdır. Her yönde çekilmediklerinden yüksek enerjili bu durumda, daha düşük enerjili olma isteği oluşur. • yüzeydeki moleküller içteki moleküllere göre birbirine daha fazla yaklaşır, yüzeyde bir büzülme ve küçülme meydana gelir.
bir sıvı damlası veya sıvı içindeki bir hava kabarcığı daima küresel şekildedir • Bu içe doğru çekilim yüzünden sıvı en küçük yüzey alanına sahip olacak şekilde büzülür. • Belli bir hacım için en küçük yüzey alanına sahip olan geometrik şekil küre olduğundan bir sıvı damlası veya sıvı içindeki bir hava kabarcığı daima küresel şekildedir.
Yüzey Gerilimi • Bir sıvı yüzeyinin neden gergin ve esnek bir zar gibi davrandığı, sıvı yüzeyindeki moleküllere etki eden kohezyon kuvveti ile açıklanabilir. • Bir sıvının özellikleri moleküller arası kuvvetler hesaba katmadan anlaşılamaz. Bu kuvvetlerin varlığı sonucu sıvının gaz haline geçmesi zorlaşır.
Bir sıvı içindeki A molekülüne, bu molekülü çevreleyen diğer moleküller tarafından kohezyon kuvvetleri uygulanır. Şekildeki zıt yönlü kuvvetler birbirinin etkisini yok ederek A molekülüne etki eden net kuvvet sıfır olur ve molekül dengede kalır. • Şimdi de sıvı yüzeyine çok yakın bir B molekülü düşünelim. Bütün doğrultulardaki yatay çekim kuvvetleri birbirini dengelediği haldeT B molekülüne etki eden; sıvı içerisine doğru yönelmiş bir F bileşke kuvveti vardır.
Mümkün olan en küçük yüzey • Bu kuvvetler sıvı yüzeyindeki B molekülü gibi molekülleri sıvının içine doğru hareket ettirmeğe çalışacaklardır. Bundan dolayı sıvı yüzeyi büzülmek isteyecek ve mümkün olan en küçük yüzeyi alacaktır.
Sıvıların En küçük yüzey alanına sahip olma isteği • yüzeydeki moleküller içteki moleküllere göre birbirine daha fazla yaklaşır, yüzeyde bir büzülme ve küçülme meydana gelir. • Bu durum yüzeyde bir molekül zarı meydana getirir. Oluşan bu zar sıvının içinden dışarı çıkacak ve dışından içine girecek herhangi bir cisme veya taneciğe bir direnç gösterir. Bu dirence, sıvının yüzey gerilimi denir.
Yüzey Gerilimi Tanımı • Sıvı yüzeyinin bir hat boyunca kesilmesi durumunda iki yüzey parçasını bir arada tutmak için bir kuvvet uygulanmalıdır . • Yüzey Gerilimi bir sıvının yüzey alanını azaltmaya çalışan kuvvete verilen isimdir. • Bu sıvı üzerindeki 1 cm uzunluğa dik ve sıvı yüzeyine teğet olan kuvvete “yüzey gerilimi “ Çözelti ve yüzey gerilimi • Saf bir madde içerisinde bir madde çözünüyorsa çözünen maddenin ve çözücünün karakterine bağlı olarak yüzey geriliminin değiştiği gözlenmiştir.
Soğuk ve sıcak çorbanın tadı nasıl değişir? • Suyun yüzey gerilimi diğer yaygın sıvılarınkinden daha yüksektir. • Saf su, sabun eklenmiş sudan daha fazla yüzey gerilimine sahiptir. Aynı şey yağ katılmış su içinde geçerlidir. Yağ soğuk sudan daha az bir gerilime sahiptir dolayısıyla tüm su yüzeyi üzerinde ince bir tabaka kaplar. • Fakat sıcak su soğuk sudan daha az bir yüzey gerilimine sahiptir çünkü daha hızlı hareket eden moleküllerde kohezyon etkisi daha zayıftır. Bu yağın sıcak çorbada küçük baloncuklar halinde yüzmesini sağlar. • Çorbamız soğuyunca suyun yüzey gerilimi artar ve yağ çorba yüzeyine çekilir ve çorba “yağlı” olur. Sıcak çorba ile soğuğun farklı tat vermesinin temel sebebi suyun yüzey geriliminin sıcaklığa bağlı olmasıdır.
Çözeltilerin Yüzey Gerilimi • Çözünen tanecikler içteki çözücü moleküllerinin yüzeydeki çözücü moleküllerini içe doğru çekmesini belli ölçüde engellediğinden çözeltilerin yüzey gerilimi saf çözücüye göre genellikle düşüktür. • Çözücünün yüzey gerilimini düşüren maddeler yüzey aktif, değiştirmeyenler ise yüzey inaktif olarak isimlendirilmektedir. Sulu çözeltiler için yüzey aktif maddeleri; organik asitler, alkoller, esterler, eterler,aminler ve ketonlar şeklinde; yüzey inaktif maddeleri ise inorganik elektrolitler,organik asitlerin tuzları, molar kütleleri küçük olan bazlar yanında şeker ve gliserin gibi uçucu ve elektrolit olmayan maddeler şeklinde sıralayabiliriz.
Çözeltilerin Yüzey Gerilimi • Yağ asitleri gibi suyun yüzey gerilimini önemli ölçüde düşüren maddeler, hem polar hidrofilik (su seven) grup hem de apolar hidrofobik (su sevmeyen)grup ihtiva ederler. • Yağ asitlerindeki –COOH grubu gibi hidrofilik gruplar, eğer molekülün kalan apolar kısmı çok büyük değilse, molekülün çözünürlüğünü arttırır. • Yağ asitlerinin hidrokarbon kısımları bir sulu çözeltinin iç kısımlarında rahatsızlık duyarlar (yani yüksek bir serbest enerjiye sahiptirler) ve onlar sıvının iç kısmından yüzeye getirmek çok az iş gerektirir. • Bu sebeple yüzey gerilimini düşüren bir çözünen (yüzey aktif madde), çözeltinin yüzey tabakalarında birikir. • Böyle çözünenlerin ara yüzeyde “pozitif adsorblandığı” söylenir.
Tuz Yüzey Gerilimini Etkiler mi? • İyonik tuzlar, genellikle sulu çözeltilerin yüzey gerilimini saf suya göre arttırırlar. • Çözünmüş iyonların yüzey gerilimini yükseltmesinin sebebi, bu iyonlarla su molekülleri arasında meydana gelen iyon- dipol etkileşimlerinin sonucu olarak, su moleküllerinin çözeltinin iç kısımlarına doğru çekilmesidir. • Bu sebeple yeni yüzey oluşturmak için elektrostatik kuvvetlere karşı ilave iş yapılması gerekir. • Böyle çözeltilerde yüzey tabakaları çözünen maddece daha fakirdir. • Yani çözünen madde, yüzey yerine çözeltinin iç kısımlarında toplanır. Bu gibi hallerde çözünenin “negatif adsorblandığı” söylenir.
Deniz dalgaları kıyıya vururken niçin köpürür • Saf bir madde içerisinde bir başka madde çözünüyorsa, çözünen maddenin ve çözücünün yapısına bağlı olarak yüzey geriliminin değiştiği gözlenir. • Mesela tuz, suyun yüzey gerilimini azaltır. Tuz, su tanecikleri arasındaki bağları zayıflattığından aralarındaki kohezyon kuvveti, dolayısıyla da yüzey gerilimi azalmış olur. • Bu sebepten deniz dalgaları kıyıya vururken köpürür.