Saray Nazırlığı’ndan İmparatorluğa Karolenj Dış Politikası (687-814), 2025
Franklar, Merovenj Krallığı’nın iki asırdan fazla süren hakimiyeti altında
yerel bir güç olmaktan... more Franklar, Merovenj Krallığı’nın iki asırdan fazla süren hakimiyeti altında yerel bir güç olmaktan öteye geçememişlerdir. Ancak Pepin Ailesi’nin yükselişi ile bu durum değişmiştir. Başlarda Saray Nazırlığı makamını ele geçiren Pepin Ailesi 751 yılında Karolenj Krallığı’nı kurmuştur. 800 yılında ise bir İmparatorluğa dönüşmüştür. Bunun nedeni, II. Pepin ve onu takip eden Karl Martellus’un, III. Pepin’in ve Karl Magnus’un istikrarlı yönetimiyle geliştirdiği idari mekanizma ve dış politikadır. Krallığın sınırları genişledikçe Karolenj dış politikası da genişlemiştir. Karolenj dış politikası; mektuplar, elçiler, hediyeler ve toplanan sinodlar aracılığıyla yürütülmüş ve gerektiğinde de savaş meydanına inilmiştir. Frank orduları geniş bir coğrafyada savaşmıştır. Bu süreçte devlet kurumları, ordu yapısı, genel kurullar, sinodlar ve çıkarılan emirnameler aracılığıyla Karolenj Krallığı bir imparatorluğa evrilmiştir. Dış politikada elde edilen başarılar sonucunda Karl, 800 yılında Roma’da İmparator ilan edilmiştir. Bu çalışma, VII. yüzyılın sonunda Saray Nazırlığı’nı devralan bir ailenin nasıl olup da bir asır içerisinde Frankları imparatorluğa dönüştürdüğünü açıklamayı hedeflemektedir. Bu süreçte birçok etken Pepin Ailesi’nin yükselişine katkıda bulunmuştur. Genişleyen sınırlar, büyüyen ekonomi ve iç politikada sağlanan birlik bunlara örnek olarak gösterilebilir. Fakat Pepin Ailesi’nin imparatorluğa giden macerasında esas faktör Karolenj dış politikasının gücü olmuştur.
Frankia’da Kaos: Vikingler ve Karolenj Devleti’nin Çöküş Süreci(829-870), 2019
CHAOS IN FRANCIA: THE VIKINGS AND THE FALL OF CAROLİNGIANS(829- 870)
Under the rule of Charlemag... more CHAOS IN FRANCIA: THE VIKINGS AND THE FALL OF CAROLİNGIANS(829- 870)
Under the rule of Charlemagne, The Carolingian Empire has become the most important political power in West Europe in the eighth century. But after the Charlemagne's death, Carolingian Empire has faced serious problems. These problems, like the succession crisis was the reason, caused the Carolingian Civil war because of Emperor Louis's so-called misgovernment. Despite the end of the Carolingian Civil War with Treaty of Verdun in the year of 843, impacts of it have left a mark in the politics of Europe for a long time. Vikings are started to seen on Francia coasts during the Carolingian Civil War. Relationship between Carolingian Empire and Vikings, which went back to Charlemagne's time, has become offensive again. Vikings were getting more dangerous in time because of Carolingian Civil War. In the eyes of Vikings, Carolingian Civil War was an opportunity. Carolingian Civil War and Viking attacks were getting progress parallel to each other. This caused great chaos in Francia. While Carolingian Empire was falling apart Vikings were rising up as a new politic power.
Mektupların Işığında Ferrieresli Lupus ve Karolenj Dünyası, 2025
Tam adı Lupus Servatus olan Ferrieres'li Lupus, 805 yılında Bavyeralı bir babanın ve Frank bir an... more Tam adı Lupus Servatus olan Ferrieres'li Lupus, 805 yılında Bavyeralı bir babanın ve Frank bir annenin oğlu olarak dünyaya gelmiştir. Erken yaşlarda Paris yakınlardaki Ferrieres manastırına öğrenci olarak verilmiştir. 862 yılına kadar geçen ömrü gerek edebi gerek idari anlamda bir hayli üretken geçmiştir. İlk önce Karolenj İmparatoru Ludovicus'un sonrasında da onun oğlu Batı Frankia Kral Karl'ın danışma meclisinde yer almıştır. Hayatı süresince kaleme aldığı ve ona yazılan çok sayıda mektup günümüze ulaşmıştır. Bu mektuplar entelektüel, askeri, siyasi ve dini başta olmak üzere birçok farklı konudadır. Karolenj İmparatorluğu'nun parçalanması ile sonuçlanan iç savaşta yer alan biri olması Lupus'un mektuplarını IX. yüzyıl Frankiası'nın anlaşılması için çok değerli bir eser haline getirmektedir. Ayrıca Orbais'li Godescalcus'un kader tartışması ve Viking Çağı'nın başlangıcı Lupus'un mektuplarının önemini arttırmaktadır. Çalışmada Lupus'un mektuplarından yola çıkılarak karakteri, ilişkileri ve IX. yüzyıldaki Karolenj İmparatorluğu'nun askeri, siyasi, entelektüel ve diplomatik durumunun anlaşılması amaçlanmaktadır.
Geç Ortaçağ ve Erken Modern Batı Dünyasında İbn Sina Minyatürleri ve Gravürleri (XIV-XVI. YY.) * Avicenna's Miniatures and Engravings in The Late Medieval and Early Modern Western World (XIVth-XVIth Centuries) Atakan Çiçek i , Arif Hüdai Köken ii, 2025
Bu çalışma, İbn Sina'nın Geç Ortaçağ ve Erken Modern Batı dünyasındaki etkisini minyatür ve gravü... more Bu çalışma, İbn Sina'nın Geç Ortaçağ ve Erken Modern Batı dünyasındaki etkisini minyatür ve gravürler üzerinden analiz etmeyi amaçlamaktadır. İbn Sina'nın tıbbi eserleri, özellikle "El-Kânûn fi't-Tıbb", Avrupa'da geniş kabul görmüş ve uzun yıllar akademik tıp eğitiminin temel kaynaklarından biri olmuştur. Bu etkinin görsel sanatlara nasıl yansıdığı araştırmanın temel sorusunu oluşturmaktadır. Yöntem: Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden tarama modeli ve doküman analizi kullanılmıştır. Deutsche Digitale Bibliothek, Bibliothèque Nationale de France, British Library gibi uluslararası ve ulusal veri tabanları taranarak XIV ila XVI. yüzyıllara ait toplam 14 adet minyatür ve gravür tespit edilmiştir. Görseller, dönemsel olarak sınıflandırılmış ve içerik analizi yöntemiyle incelenmiştir. Bulgular: Araştırma bulguları, İbn Sina'nın Batı'daki tasvirlerinin zaman içinde değiştiğini göstermektedir. İlk dönemlerde Orta Doğulu bir hekim olarak resmedilen İbn Sina, zamanla Avrupalı bilgin figürüyle özdeşleştirilmiş, bazı gravürlerde ise "Tıbbın Kralı" olarak taç giymiş şekilde tasvir edilmiştir. Matbaanın yaygınlaşmasıyla birlikte, gravürlerin tıbbi eserlerde daha fazla kullanıldığı ve İbn Sina'nın Avrupa tıp tarihindeki otoritesini pekiştirdiği anlaşılmıştır. Sonuç: İbn Sina'nın Batı dünyasında sadece bilimsel değil, sanatsal bir figür olarak da kalıcı bir etki bıraktığı görülmektedir. Bu çalışma, bilim ve sanat arasındaki etkileşimi ortaya koyarak, tarihsel perspektiften görsellerin bilgi aktarımındaki rolüne dair önemli veriler sunmaktadır.
İkonaklazm Sapkınlığı’nın Batı’ya Yolculuğu: I.İkonaklazm Döneminin Roma ve Frankia’daki Etkileri , 2023
İKONAKLAZM'IN TARİHSEL GEÇMİŞİ İkonalar, Doğu Roma dünyasında yüzyıllardır bilinmekteydi. Roma İm... more İKONAKLAZM'IN TARİHSEL GEÇMİŞİ İkonalar, Doğu Roma dünyasında yüzyıllardır bilinmekteydi. Roma İmparatorluğu'nda uzun bir süreden beri pagan inancının önemli bir ögesiydi. Nitekim aynı topraklarda doğan Hristiyanlık yavaş yavaş etki alanını genişletirken Hristiyanlar kendi dini anlayışları çerçevesinde bu ikonalara yer verdiler. Zaman içerisinde Hristiyanlık, Roma topraklarına hâkim olmayı başardı. Bu süreç içerisinde İkonaklazm hareketinden asırlar önce de ikona karşıtı fikirlerin örnekleri görüldü. Örneğin; Salamis Piskoposu Epiphanius (ö.403) bir ikonayı dine uygun olmadığı gerekçesiyle imha etmişti. 2 Historia Ecclesiae (Kilise Tarihi) eserinin sahibi Caesarealı Eusebius (ö.339) da ikona karşıtı düşüncelerin en erken temsilcilerindendi. Eusebius ikonaların dini hayatta yer almaması gerektiği düşüncesini İmparator Constantinos'un kız kardeşi Constantina'ya dahi açıkça belirtmişti. Kendisinden İsa'nın bir tasvirini isteyen Constantina'yı Eusebius, Eski Ahit'teki On Emir'in ikincisi olan "Oyma putlara tapınma" yasağından bahsederek reddetmişti. Çünkü Eusebius'a göre aynı Tanrı gibi İsa da bir resim içerisine sığdırılamazdı. 3
Reform Öncesi Avrupa Toplumu’nda Katolik Kilisesi ve Ruhban Sınıfının Decameron’a Yansımaları: Önce Kendileri Örnek Olsunlar, Sonra Başkalarına Akıl Vermeye Kalksınlar, 2022
Decameron 14. yüzyılda Boccaccio tarafından kaleme alındı. Boccaccio'nun çalışması Orta çağ İtaly... more Decameron 14. yüzyılda Boccaccio tarafından kaleme alındı. Boccaccio'nun çalışması Orta çağ İtalyası'nda yaşayan insanlar arasında anlatılan hikâyelerin bir toplamasıydı. Bu hikâyelerin kitap boyunca birçok farklı konusu olmuştur. Aşk, üzüntü, açgözlülük, aldatma ve buna benzer birçok konu bulunmaktadır. Bu konulardan biri de Katolik Kilisesi'nde ve ona bağlı ruhban sınıfı içinde var olan yozlaşmadır. Decameron'da her gün yedi genç kız ve üç genç adam belli bir konuya bağlı hikâyeler anlatmaktadır. Her gün anlatılan hikâyelerden biri ya da daha fazlası Orta Çağ Avrupası'ndaki dini problemler ile alakalı olmuştur. Bu belirli hikâyelerde ruhban sınıfı ve Katolik Kilisesi hakkında ciddi eleştiriler bulunmaktadır. Ruhban sınıfı, erkekleri ve kadınları kandırarak zina yapmaktadır. İnsanlara yalan söylemekte ve onları para ve cinsellik uğruna kandırmaktadırlar. Bu hikâyeler Orta Çağ Avrupası'nda yaşayan insanların Martin Luther tarafından başlatılan Protestan Reformu'ndan önce ruhban sınıfı ve Katolik Kilisesi'nin nasıl gördüğüne dair bir resim oluşturabilir. Bu resimde ruhban sınıfı yedi ölümcül günahın örnekleri olarak resmedilmektedir. Bu sayede reform hareketinden yüzlerce yıl önce Orta Çağ insanlarının kilise ve ona bağlı insanları hikâyeler yoluyla eleştirdiği görülebilir. Bu nedenle Wycliff, Hus ve Luther etrafında şekillenen 15. ve 16.yüzyıl hareketleri zihnen bir uyanma yerine bir bıkkınlık göstergesi olarak nitelendirilmelidir.
Şarlman’ın Endülüs Emevi Devleti’ne Karşı Diplomatik Savaşı Marca Hispanica Operasyonu, 2021
Emevi ordusunun, Charles Martel liderliğindeki Franklara 732 yılında yenilmesi araştırmacılar tar... more Emevi ordusunun, Charles Martel liderliğindeki Franklara 732 yılında yenilmesi araştırmacılar tarafından İslam dininin yayılışının Hristiyanlarca durdurulması olarak değerlendirilmiştir. Bu savaşı takiben Karolenj ve Endülüs Emevi Devletlerinin çekişmesi, Müslüman-Hristiyan çatışmasının batıdaki temelini oluşturmuştur. Fakat Karolenj ve Endülüs Emevi Devletleri arasındaki rekabet, İslam-Hristiyanlık çatışmasının önceki yıllarının aksine daha sakin ve savaştan uzak bir yapıya bürünmüştür. Bu süreçte 778 yılında Şarlman'ın Endülüs Seferi ve 801 yılında Barcelona'nın ele geçirilmesi kırılma noktaları olmuştur. Bu iki sefer Endülüs'e yapılan iki askeri harekat olarak değerlendirilmesine rağmen aralarında siyasi ve diplomatik bir plan bağı bulunmaktadır. 790'lı yıllarda iç karışıklıklar ile boğuşan İber yarımadasına Şarlman'ın bu durumdan avantaj sağlama amacıyla askeri temelli Marca Hispanica Operasyonu'nu başlattığı genel bir görüdür. Ancak Endülüs seferinden itibaren Endülüs Emevi Devleti'nin iç sorunlar yaşaması için Şarlman'ın hamleler yaptığı düşünüldüğünde, Marca Hispanica Operasyonu'nu Endülüs Emevi Devleti'ni iç karışıklığa sürükleyerek bundan Karolenj Devleti adına çıkar sağlamayı amaçlayan bir "Diplomatik Savaş" olarak ele almak daha doğrudur. Bu operasyon genel kanının aksine 790'lı yıllarda değil 778 yılından sonra Şarlman tarafından izlenmiş bir politikadır. Bu sayede Şarlman, Marca Hispanica Operasyonu ile Karolenj Devleti'nin Müslümanlar ile ilişkilerini farklı bir boyuta taşımıştır. Çünkü iki dinin mensupları arasında, savaştan daha çok diplomasiye dayalı pasif bir mücadele doğmuştur.
Karolenj Tarihi ve Tarihçilerin Anlatı Zanaatı, 2020
Tarihçilik zanaatının ve yeteneğinin özünde sözlü yâda yazılı olarak araştırmacının kendisine ula... more Tarihçilik zanaatının ve yeteneğinin özünde sözlü yâda yazılı olarak araştırmacının kendisine ulaşmış belli miktarda bilgiyi kullanarak tarih disiplini çerçevesinde temel problemlerden birini sorgulaması ve bir anlatı meydana getirmesi vardır. Karolenj dönemi tarihçileri bilhassa günümüz araştırmacılarının vazifelerini zorlaştırırlar. Çünkü araştırmacıların işi, bir anlatıda kendilerine ait tavrı, yargıları, Karolenj yanlısı anlatı yaratma denemelerini bir kenara bırakarak evrensel ve bu nedenle milliyetçi olmayan tarihsel bir bakış açısı oluşturmayı kapsar. Geçmişe bakınca Karolenj tarihçilerinin son olayların modern bir açıklamasını yapmak ile krallara-yöneticilere yaranmak için şekillendirilen anlatılar ve geçmişte Karolenjlerin başarısını destekleyen güç odaklarını derinlemesine incelemek arasında bir denge sağladığı görülmektedir. Günümüzde kullandığımız tarihsel çerçeve modern tarihçiler tarafından meydana getirildi. Ama sadece belgelere dayanarak oluşturulamazdı. Bu durum negatif anlamda “fabrikasyon” bir şey değildi. Ama pozitif anlamda yazınsal bir “kurgu” idi. Bundan dolayı Şarlman’ın hükümranlığının dönüm noktaları Karolenj tarihçilerinin “yazınsal yetkinliği” olmadan anlaşılamaz. Yalnızca tarihsel anlatı, üretilebilen sıralı bir olaylar dizisini anlamlı bir şekilde zihinde yorumlayabilir. Ama bir kez bu dönüm noktalarını ele aldığımızda gerçeklerden çok tarihçinin yorumları ile dolu bir şekilde bırakıyoruz. Bu nedenle Frank Krallığı tarihinde Karolenj Dönemi ve özellikle Şarlman’ın hükümranlığı yapıcı bir anlatı olarak görülebilir. Nitekim bu dönem kökenleri ve yazarların geçmişin aktarılmasındaki “yaratıcı” etkisi olmadan anlaşılamaz
Uploads
Books by Atakan Çiçek
yerel bir güç olmaktan öteye geçememişlerdir. Ancak Pepin Ailesi’nin
yükselişi ile bu durum değişmiştir. Başlarda Saray Nazırlığı makamını ele
geçiren Pepin Ailesi 751 yılında Karolenj Krallığı’nı kurmuştur. 800 yılında
ise bir İmparatorluğa dönüşmüştür. Bunun nedeni, II. Pepin ve onu takip
eden Karl Martellus’un, III. Pepin’in ve Karl Magnus’un istikrarlı yönetimiyle
geliştirdiği idari mekanizma ve dış politikadır. Krallığın sınırları genişledikçe
Karolenj dış politikası da genişlemiştir.
Karolenj dış politikası; mektuplar, elçiler, hediyeler ve toplanan sinodlar
aracılığıyla yürütülmüş ve gerektiğinde de savaş meydanına inilmiştir. Frank
orduları geniş bir coğrafyada savaşmıştır. Bu süreçte devlet kurumları, ordu
yapısı, genel kurullar, sinodlar ve çıkarılan emirnameler aracılığıyla Karolenj
Krallığı bir imparatorluğa evrilmiştir. Dış politikada elde edilen başarılar
sonucunda Karl, 800 yılında Roma’da İmparator ilan edilmiştir. Bu çalışma,
VII. yüzyılın sonunda Saray Nazırlığı’nı devralan bir ailenin nasıl olup da
bir asır içerisinde Frankları imparatorluğa dönüştürdüğünü açıklamayı
hedeflemektedir. Bu süreçte birçok etken Pepin Ailesi’nin yükselişine katkıda
bulunmuştur. Genişleyen sınırlar, büyüyen ekonomi ve iç politikada sağlanan
birlik bunlara örnek olarak gösterilebilir. Fakat Pepin Ailesi’nin imparatorluğa
giden macerasında esas faktör Karolenj dış politikasının gücü olmuştur.
Under the rule of Charlemagne, The Carolingian Empire has become the most important political power in West Europe in the eighth century. But after the Charlemagne's death, Carolingian Empire has faced serious problems. These problems, like the succession crisis was the reason, caused the Carolingian Civil war because of Emperor Louis's so-called misgovernment. Despite the end of the Carolingian Civil War with Treaty of Verdun in the year of 843, impacts of it have left a mark in the politics of Europe for a long time. Vikings are started to seen on Francia coasts during the Carolingian Civil War. Relationship between Carolingian Empire and Vikings, which went back to Charlemagne's time, has become offensive again. Vikings were getting more dangerous in time because of Carolingian Civil War. In the eyes of Vikings, Carolingian Civil War was an opportunity. Carolingian Civil War and Viking attacks were getting progress parallel to each other. This caused great chaos in
Francia. While Carolingian Empire was falling apart Vikings were rising up as a new politic power.
Papers by Atakan Çiçek